7 Mart 2012 Çarşamba

Hey Dostum Bi Sakin Ol!

Herşeyin fazlası zarar.. Mutluluğun da öyle.

Bir Çeşit Ben için duygu değişiminden öleceğini sandığı günlerden biriydi. Hani olur ya bi an mutlusundur, sonra bi olay olur, hayalkırıklığını duyarsın resmen.sonra bi olay daha.. günün sonunda mutlu yada mutsuz değil de yorgun hissedersin. 'Hissetme' fiiline nalet dersin. Hah işte o haldeydi.

Sabah okula neşeyle gitti. Çocuklar gibi şendi. Öyle bi şiir vardı sanki. Neyse bu kadar kafiye yeter :p Şarkılar,türküler, hayaller.. Geveze gelmedi. Bir Çeşit Ben de takılmadı. Sonraki derse gelirdi nolacaktı sanki. Sonra öğle arası geldi. Bütün hırsıyla, öfkesiyle, saldıracak yer ararcasına geldi.

Hani bi ara Hatırla Sevgili ne biliyim Çemberimde Gül Oya diye dönem dizileri vardı ya.. Sağcı-solcu davaları. Üniversitedeki olaylar falan. Bugün Bir Çeşit Ben o ayrımın ya da o olay çıkarmaya meyilli kitlenin aslında her dönemde olabileceğini gördü. Belki sağ-sol değildi olay. Ama amaçlar hala aynıydı, tepkiler de öyle. İlgi çekmeye çalışan tek tük kişiler tüm sınıfı ayağa kaldırmaya kalkmıştı. Olay Face denen o naletteki paylaşımlarla başlamıştı sınıftaki kişilerin gruplaşmalarıyla devam etmişti. Bir Çeşit Ben ve grubu da tabiki olaydan çok etkilenmişlerdi. Ancak amaç belliydi, belli kişiler aranıyordu.

Gruptaki sinirler gerilmişti. Sonra öğle arası Geveze geldi. Direk Bir Çeşit Ben'e konuştu. Gözlerini üzerinden ayırmadan. Bütün sinirini döktü. 'Ben size demedim mi?'lerini döktü de döktü. Bir Çeşit Ben böyle bir şey beklemiyordu. Tamam Geveze'nin olayı sakin karşılamasını beklemiyordu zaten de bu hırsın, bu öfkenin hedefi olacağını düşünmemişti. Olabildiğince kendini açıklamaya çalıştı, olabildiğince sakin davranmaya çalıştı. Anlamaya çalıştı.

O mutsuzluğuna rağmen hayalgücü çalışmaya devam ediyordu. Bir ara Geveze'nin KPSS'de doğuya atandığını,orda dayanamayıp olaylara karıştığını, sonrasında hapse düştüğünü hayal etti. Çamaşır getiren başı örtülü gururlu Türk kadını da kendisi oluyordu. 'Senin bir suçun yok yiğidim sakın ha boynunu bükme. Kavuşacağız.' diyordu.

Hayal gücünü bıraktı.Yan tarafında Geveze vardı ve tek kelime konuşmuyorlardı. Bir Çeşit Ben'in kırılması, üzülmesi umrunda değildi galiba. Bir Çeşit Ben duramadı.Dersten erken çıktı. Yürüdü. Düşünmek için yürümek iyi geliyordu. Bilmediği sokaklara girdi, kayboldu ama kafası öyle doluydu ki umrunda bile olmadı. İçinden bir ses bi kaç gün Aydın'a akrabalarına gitmesini söylüyordu, bir ses de kalıp başetmesi gerektiğini..

Olay çıkaranlara da dağdakine de sınıftakine de hepsine tek tek lanet okudu ve sabredebilmeyi diledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder